Av. Talip Duran: Tuzluca’nın eksik kalan hizmetlerini getireceğiz Av. Talip Duran: Tuzluca’nın eksik kalan hizmetlerini getireceğiz

Hun, bu seminerin cinsiyetçi bir yaklaşım taşıdığını belirterek, eğitim sisteminde yapılan bu tür uygulamaların eğitimin temel sorunlarından uzaklaştığını vurguladı. Bu konuda yazılı bir soru önergesi veren Hun, eğitim politikalarındaki ideolojik yönlendirmelerin zarar verici olduğunu savundu.

“Eğitimde Bilimsel ve Demokratik Yapı Zedeleniyor”

Yılmaz Hun, Türkiye’de eğitim alanında yapılan planlamaların ve iktidar tarafından uygulanan politikaların, eğitim sistemini bilimsel ve demokratik temellerinden uzaklaştırdığını dile getirdi. Hun, AK Parti’nin 23 yıllık yönetimi boyunca eğitim politikalarına siyasi ve ideolojik hesapların yön verdiğini, bunun da hem öğretmenler hem de öğrenciler üzerinde olumsuz etkiler yarattığını savundu. Konuya ilişkin şu açıklamalarda bulundu:

“AKP iktidarının 23 yıllık yönetimi boyunca eğitim sisteminde uyguladığı politikalar, eğitim sisteminin temelini yerle bir etmiştir. Eğitimin niteliğini artırmak, öğretmenlerin haklarını savunmak ve öğrencilerin hakkaniyetli, çağdaş, laik ve anadilinde bir eğitim almasını sağlamak yerine, iktidar eğitim sistemini ideolojik ve siyasi hesaplarla yönlendirmekte, öğretmenleri ve öğrencileri mağdur etmektedir.”

Hun, iktidarın eğitimde izlediği bu politikaların, eğitim sisteminin bilimsel, eşitlikçi ve demokratik yapısını zayıflattığını ifade etti.

“Cinsiyetçi ve Baskıcı Politikalar Eğitimi Geriletiyor”

Yılmaz Hun, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yalnızca kadın öğretmenlere yönelik düzenlediği "Etkili Öğretmenlik için Dış Görünüm ve Giyim Kodları" başlıklı seminere de özellikle dikkat çekti. Bu seminerin, cinsiyetçi bir yaklaşımı ortaya koyduğunu belirten Hun, şunları söyledi:

“Milli Eğitim Bakanlığı'nın, yalnızca kadın öğretmenlere yönelik olarak başlattığı ‘Etkili Öğretmenlik için Dış Görünüm ve Giyim Kodları’ başlıklı seminere dair basına yansıyan haberler, iktidarın cinsiyetçi ve baskıcı zihniyetinin bir yansımasıdır. Eğitim politikalarına ne denli hakim olduğunun gözler önüne serilmesi açısından bu girişim dikkat çekicidir. Eğitim içi boşaltılmış, bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve laik eğitim yapısı zedelenmiştir. Kadın öğretmenlerin mesleki yetkinliklerinden ziyade kıyafetlerine müdahale edilmesi, cinsiyetçi ve ayrımcı bir politika olarak değerlendirilmektedir.”

Hun, böyle bir uygulamanın eğitim sistemini gerilettiğini ve öğretmenlerin kıyafetlerine dair kısıtlamaların kabul edilemez olduğunu belirtti. Bu girişimin, kadın öğretmenlerin mesleki kimliklerinden çok dış görünüşlerine odaklandığını ve bu durumun eğitimde daha ciddi sorunları beraberinde getirdiğini savundu.

Soru Önergesi ile Bakanlığa 3 Kritik Soru

Yılmaz Hun, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e yönelik verdiği soru önergesinde, eğitim sisteminde toplumsal cinsiyet eşitliğinin ne ölçüde gözetildiğini sorguladı. Hun, önergesinde Bakanlığa şu üç soruyu yöneltti:

  1. "Bakanlık olarak, eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliği ve öğretmenlerin çalışma koşullarını iyileştirme yönünde hangi somut politikalar geliştirilmektedir?"
  2. "Kadın öğretmenlerin mesleki yetkinliklerinden ziyade kıyafetlerine dair sınırlayıcı düzenlemelerin gerekçesi nedir?"
  3. "Milli Eğitim Bakanlığı, kadın öğretmenlerin kıyafetlerine yönelik kısıtlayıcı uygulamayı hayata geçirme niyetiyle, eğitimin temel sorunlarından uzaklaşmakta ve kadın bedeni üzerinden tahakküm kuran uygulamalarla eğitimin kalitesine nasıl bir katkı sağlayacağını düşünmektedir?"

Kadın Öğretmenlerin Kıyafetleri Üzerinden Denetim

Hun, öğretmenlerin kıyafetlerinin tartışılmasının gereksiz ve zararlı olduğunu vurguladı. Eğitimde asıl meselelerin öğrencilere verilen eğitimin kalitesi ve bilimsel altyapının güçlendirilmesi olduğuna dikkat çeken Hun, kadın öğretmenlerin kıyafetleri üzerinden denetim getirilmesinin, kadınların mesleki kimliklerinden çok, bedensel görünüşlerine odaklanarak cinsiyetçi bir bakış açısını pekiştirdiğini ifade etti.

Önergesinde eğitimdeki cinsiyetçi politikaların eğitimi gerilettiğini belirten Hun, bu tarz uygulamaların acilen son bulması gerektiğini vurguladı. Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğine dayalı bir yapı kurulması gerektiğine dikkat çeken Hun, eğitim sisteminin daha kapsayıcı ve eşitlikçi hale getirilmesi gerektiğini belirtti.

Kaynak: Barış DÖNMEZ