Iğdır’ın tarım ve sanayi geçmişinin simgelerinden biri olan Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Ziraat Bölge Şefliği binası, 1970'li yıllardan itibaren bölgede pancar üretimini yöneten ve çiftçilere önemli hizmetler sunan bir kurumdu. Ancak, son yıllarda bu tarihi bina ve şeker fabrikası, özelleştirme süreci sonrası kapanma aşamasına geldi. Özelleştirme politikalarının etkisiyle, şeker fabrikalarının birçoğu kapandı ve Iğdır’daki şeker üretimi de son buldu.

Bölgede çiftçiler için büyük kayıp 

Özelleştirme süreci, özellikle devletin ekonomiyi yeniden şekillendirme amacıyla başlatılmıştı. Iğdır'daki şeker fabrikasının kapanması, bölgedeki çiftçiler için büyük bir kayıp olmuştu. Ancak, fabrikaların kapanmasının ardından yerine kurulan tesislerin yanı sıra, bu eski binaların da yıkılma riski bulunuyor.Ziraat Bölge Şefliği’nin yıkılması planlanırken, yerel halk ve tarih meraklıları, bu binanın tarihe tanıklık eden bir parça olarak korunması gerektiğini savunuyor. 1970'li yıllarda faaliyete geçen bu bina, sadece sanayi için değil, Iğdır’ın ekonomik geçmişi ve bölgedeki tarımın şekillenmesi için de çok önemli bir yere sahipti.

Şeker 2Bölge için büyük kayıp 

Bölgedeki eski fotoğraflar ve belgeler, Iğdır'ın sanayi tarihini anlamak için birer değerli kaynakken, bu yapının yıkılması, bölge için büyük bir kayıp anlamına geliyor. Şeker fabrikası ve Ziraat Bölge Şefliği’nin kapanmasının ardından, bu tür tarihi yapıların kaybolmaması için koruma çalışmalarının yapılması gerektiği vurgulanıyor. 

Iğdır’da Gazze’ye Destek Kermesine Yoğun İlgi Iğdır’da Gazze’ye Destek Kermesine Yoğun İlgi

Tarihi ve manevi önem

Bölge Şefliğinin yanında konuştuğumuz bir vatandaş şunları söyledi: "Bu bina yıllardır var ama burayı sonradan özelleştirdiler ve çalışanlar kalmadı çoğu gitti ya da farklı bir yere taşındı. Yıllardır buradayım buranın çok tarihi ve değerli bir anlamı var. Yıkacaklar burayı da ama ben buranın yıkılmasını da istemiyorum. Keşke elimizden birşey gelse ama tarihi 70'lere kadar dayanıyor. Tarihi ve manevi değeri bizim içim büyük."

Kaynak: ZERRİN SARGUT